' DÜLÜK'
şehri ise Hititlerin önemli bir dini merkezi olduğundan ayrı bir önem
taşımaktadır.
Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden Belkıs/Zeugma gibi birçok antik
yerleşim alanlarının kalıntıları da günümüze kadar ulaşmıştır.
Selçuklular, Memluklular ve Osmanlılar dönemlerinde çok sayıda cami,
medrese, han ve hamam yapılmış, kent aynı zamanda üretim, ticaret ve el
sanatları yönünden de ilerlemiştir. Günümüzde dahi bu han ve hamamlar
işlevliğini korumakta, ticaretin ve özellikle de eşine rastlanmayan
zengin el sanatlarının yaşatıldığı yerler olarak faaliyetini
sürdürmektedir. Bu dönemin mabetleri ise bütün ihtişamıyla varlığını
korumakta olup, halkın ibadet ihtiyacını karşılamaktadır.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra İngilizler ve Fransızlar tarafından işgal
edilen Gaziantep ve yöresi, akıllara durgunluk veren savunması ve eşsiz
kahramanlığı ile bütün dünyada hayranlık uyandırmıştır. T.B.M.M. Antep'e
bu başarısından dolayı 8 Şubat 1921 tarihinde 'GAZİ' lik unvanı
vermiştir.
Bu dönemin izlerini hâlâ görmek mümkündür.
Coğrafi yönden GAP'ın giriş kapısı, sanayisi ve ticari hacmi ile GAP'ın
merkezi olan Gaziantep, ekonomik yönden çevresindeki birçok ili etkisi
altında tutmaktadır. ¼'ü tarıma elverişli ovalardan oluşan ve bir bölümü
Fırat nehrinin sularıyla sulanan Gaziantep; Antepfıstığı, zeytin,
pamuk, üzüm, kırmızıbiber keten gibi ekonomik değeri yüksek sanayi
bitkileri ile mercimek, buğday ve arpa gibi hububat ürünleriyle zengin
bir tarım yöresidir. Ayrıca; Gaziantep Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgesinin tüm ürünlerinin işlendiği, iç ve dış pazara sunulduğu bir
sanayi ve ticaret merkezidir. IV tane Organize sanayi bölgesi, birçok
sanayi alanları küçük sanayi siteleri ve serbest bölgesi ile ekonomi ve
sanayide çok önemli bir noktadadır. Tüm dünya mutfakları arasında
ayrıcalıklı bir yere sahip olan,
30 Ocak 2013 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız
Mutluluk Duyarız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder